Uzm. Dr. Selin Ayşe İPEK BAŞ
Değerli aileler ve kıymetli çocuk ve gençler,
Sizlere biraz kendimden bahsetmek istiyorum.
Ben 25 Mart 1991’de serin bir bahar günü Ankara’da, babamın da çalıştığı Etlik Doğumevi’nde ailemin ilk çocuğu olarak dünyaya geldim. Mahalle kültürünün hala çok güzel devam ettiği Yenimahalle’de sımsıcak bir ortamda büyüdüm. Üniversite de dahil tüm eğitim hayatımı aynı şehirde tamamladım ve 2015 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olarak çocukluk hayalim olan doktorluk mesleğini icra etmeye hak kazandım.
İlk olarak madenciler diyarı Soma’ya, Soma Devlet Hastanesi’ne pratisyen hekim olarak atandım. Orada çalıştığım 6 ay içinde bir süre 112 acil sağlık biriminde bir süre de evde sağlık hizmetlerinde doktorluk yaptım.
Keyifli geçen ve bana çok tecrübe katan mecburi hizmetim sırasında Tıpta Uzmanlık Sınavı’nı iyi bir puanla kazanarak Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları bölümünü kazandım. Ege maceram ailevi sebeplerle kısa sürdü ve 7 ay sonra Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne geçiş yaparak asistan doktorluk hikayeme hep merak ettiğim o güzel şehir İstanbul’da devam ettim. Şehrin ortasında yemyeşil bir orman içinde yaptığım yoğun ve yorucu ihtisas eğitimimde hem çok çeşitli hem de çok zor vakalarla çalışma fırsatım oldu. Burada hem Otizm Merkezi’nde hem de ÇEMATEM’de (çocuk ve ergenlerde alkol ve madde bağımlılığı tedavi merkezi) görev aldım ve bu alanlarda epey deneyim kazandım.
2020 yılında hastanemin ilk çocuk ve ergen psikiyatri uzmanı olarak mezun olduktan sonra bu sefer başka bir maden diyarı olan Zonguldak’a atandım ve ikinci mecburi hizmetimi orada 2 yıla yakın kalarak tamamladım. Asistanlık eğitimim ve mecburi hizmetim esnasında ‘Çocuk ve Ergenlerde Bilişsel Davranışçı Terapi’ programının hem teorik hem de süpervizyon eğitimlerini tamamlayarak psikoterapist unvanı da kazandım. Ardından 6 ay Berlin’de yaşadım. Hayatımın geri kalanına hep yaşamak istediğim Antalya’da devam etmek üzere bu keyifli şehre yerleştim.
Evliyim, minik bir kız çocuğum var. Tenis oynamayı, yeni yerler görmeyi ve doğada vakit geçirmeyi çok severim. Çocukları hep çok sevdim, gençlerle hep iyi anlaştım. Sürekli kendini yenileyen ve geliştiren bir hekim olmayı hedefleyerek, karşıma oturan her çocuğu kardeşim gibi bilerek çalıştım. Psikiyatrik hastalıkların en iyi çocukluk çağında tedavi edileceğinin ve bunun sadece bireysel değil toplumsal anlamda da çok olumlu sonuçları olduğunun bilincinde olan bir ruh sağlığı profesyoneli olarak hastalarıma özenle yaklaşmaya devam edeceğim.
Güzel günlerde görüşmek dileklerimle…