İçeriğe geç

Kardeş Kıskançlığına Genel Bir Bakış

Kardeş… Karındaş… Aynı karından doğma…

        Ne kadar anlamlı ve güzel bir kelimedir aslında. Tabii küçük yaşlardayken bu derin manaları pek anlayamayız. Bizim için daha çok anne-babamızı elimizden alacak nesnedir o. Bu yüzden çoğu çocuk kaygılanır kardeşi olacağı zaman…

        Tam da bu aşamada ‘kardeş kıskançlığı’ olarak tanımlanmış bu durum çıkar ortaya. Aslında kardeş kıskançlığı, aileye yeni bir çocuğun katılmasıyla birlikte ortaya çıkan ve ebeveynlerin ilgisini ve sevgisini kaybetme korkusundan kaynaklanan ve çoğu zaman doğal olan bir durumdur. Her çocuk, ebeveynlerinin sevgisine ve ilgisine tek başına sahip olmak ister. Bu nedenle, yeni bir kardeşin doğumu, çocukta tehdit algısı uyandırabilir ve kardeşe karşı kıskançlık duygusuna yol açabilir.

        Kardeş kıskançlığı, her yaşta çocukta görülebilen bir duygu olmakla birlikte genellikle okul öncesi dönemde yani 6-7 yaşa kadar olan çocuklarda daha yaygındır. Bu yaştaki çocuklarda benmerkezci bir düşünce hakimdir ve çocuklar bu yaşlarda kendilerini dünyanın merkezinde görürler. Bu nedenle, yeni bir kardeşin doğumu onların merkezdeki tahtını tehdit ettiğinden kendilerinin artık daha az önemli olduğunu hissetmelerine neden olabilir. Daha büyük çocuklar kardeşe gösterilen ilgiyi daha normal karşılarlar. Ayrıca bazen yaşı küçük olan çocuklarda da herhangi bir sorun yaşanmayabilir.

        Kardeş kıskançlığı yaşayan çocuklarda kardeş doğumundan sonra bazı belirtiler görülebilir:

  • Kardeşe karşı saldırgan davranışlarda bulunma
  • Kardeşi görmezden gelme
  • Hırçınlık
  • Tuvalet eğitiminde gerileme, tekrar idrar/kaka kaçırmaya başlama
  • Bebeksi davranışlar
  • Kekeleme
  • Anne ve babadan uzaklaşma, onlara karşı öfkeli olma
  • Huzursuzluk
  • Uyku problemleri, iştahsızlık
  • İçe kapanma, oyunlara/oyuncaklara ilgilsizlik

        Kimi zaman bu belirtiler kısa süreli ve geçicidir ancak bazen  ciddi sorunlara yol açabilir. Örneğin, çocuğun okul başarısında düşme, sosyal ilişkilerinde bozulma veya davranış bozuklukları gibi sonuçlar ortaya çıkabilir.

        Kardeş kıskançlığını önlemek için öncelikle kardeşin doğumundan önce, büyük çocuğa yeni bir kardeşinin olacağı anlatılmalıdır. Bazen çocuklar kardeşi olunca hemen onunla oyun oynayabileceğine dair hayaller kurar ve hiçbir şey yapamayan bir bebek doğunca hayal kırıklığına uğrayabilirler. Bu sebeple bebeğin geçeceği aşamalar ve yavaş yavaş büyüyeceği, ilk başlarda anne-baba sevgisine ve yardımına muhtaç olacağı çocuğun yaşına uygun bir şekilde anlatılmalıdır.

        Kardeşin doğumundan sonra yapılan en büyük hatalardan biri, büyük kardeşin anne-babasıyla geçirdiği vaktin azaltılmasıdır. Kendisine ayrılan vakit ve ilginin azaldığını gören çocuk kardeşe öfkelenir. Bu nedenle anne de baba da ayrı ayrı veya birlikte, bebeğe başka birilerinin bakım verdiği sırada günde yarım saat bile olsa büyük çocukla baş başa vakit geçirmeli ve bu vakti yeni doğan bebeğin ihtiyaçlarıyla bölmemelidir.

        Yapılan en sık hatalardan biri de büyük çocuğa ‘sen artık abi/abla oldun’ denilerek ekstra yükler ve sorumluluklar yüklenmesidir. Unutmayın ki çocuk yapma kararı her çocuğunuz için sizin aldığınız bir karardır ve çocuklarınızın hiçbiri ortaya çıkan sorumlulukları sizinle paylaşmak zorunda değildir. Büyük çocuğu kardeşin bakımına ortak edebilir ve ona küçük görevler verebilirsiniz ancak ona bakım vermek zorunda olmadığını bilmelisiniz.

        Herhangi bir çocuğun diğerini kıskanmasına veya diğerine öfkelenmesine sebep olmamak için kardeşler birbiriyle kıyaslanmamalıdır. Her çocuğun farklı ihtiyaçları ve yetenekleri vardır ve önemli olan her çocuğun olumlu yönlerinin desteklenmesidir.

        Süreç içerisinde özellikle yaşları yakın kardeşler arasında gün içinde sıklıkla tartışma ve anlaşmazlıklar çıkacaktır. Kardeşler arasında çatışmalar olduğunda, sakin bir şekilde müdahale edilmeli ve her iki çocuk da dinlenmelidir. Sonrasında yanlış tutum saptanmalı ve alternatif olan doğru tutum çocuklara anlatılmalıdır. Bir çocuğu cezalandırıp diğerini sarıp sarmalarsanız, ceza alan çocuk daha da öfkelenecektir.

        Yeni bir bebeğin doğumu, büyük çocuk için olduğu kadar anne-babalar için de zorlayıcı ve yorucudur. Sosyal desteği olmayan, bütün çocuklara kendisi bakım vermek zorunda olan ve kendisi de doğum sonrası zaten hem ruhsal hem de fiziksel olarak zor bir durumda olan anne, çocuklara karşı tahammülsüz olabilir. Mutsuz bir anne ya da baba çocuklarıyla verimli vakit geçiremeyecektir. Bu nedenle hem anne hem de babalar olarak ruhsal anlamda zorlanıyorsanız kendiniz için de destek almayı ihmal etmeyin çünkü sizler ne kadar iyi ve sağlıklı olursanız çocuklarınıza o kadar faydalı olabilirsiniz. Aksi durumlarda hem büyük çocuk hem küçük çocuk hem evlilik dinamikleri hem de ev içindeki huzur ortamı zarar görecektir.

        En nihayetinde kardeş kıskançlığı zamanla azalacaktır. Önemli olan bu süreci sağlıklı atlatabilmektir. Bu nedenle yukarıda bahsedildiği gibi, kardeş kıskançlığı çocuğun hayatında önemli bir problem yaratıyor ve çocuğun işlevselliğini bozuyorsa bir çocuk ve ergen psikiyatristinden veya psikologdan destek almak çocuğun anlaşılmasına ve durumun daha rahat çözülmesine yardımcı olur.

        Herkese mutlu ve huzurlu bir aile hayatı dilerim 🙂